Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum
hiyeroglif

hiyeroglif

paylaş araştır takip et
    ...
  1. eğer hiyerogliften kasıt "eski mısır hiyeroglifleri" ise fransız filolog jean francois champollion tarafından çözüldüğünü söyleyebileceğimiz yazı türü.

    eski mısır, tarihin hiç kuşkusuz en orijinal uygarlığını kurmuş bir krallık(aslında krallıklar, çok sayıda hanedanın hüküm sürdüğü bir ülke) olduğu için yazılarının da böylesi orijinal bir stilde olması bana şaşırtıcı gelmiyor açıkçası. champollion'un hiyeroglifleri çözme hikayesi ise oldukça keyiflidir, detaylarını yazmaya üşendiğim için kısaca özet geçeceğim. fransa ve ingiltere, 19.yy başlarında mısır üzerinde hem askeri alanda hem de tarih bilimi alanında mücadele ediyordu. her iki ülkenin filologları da o zamana kadar çözülememiş egzotik kadim uygarlığın dilini çözüp yarışta öne geçmek için ciddi çaba sarf ediyorlardı ama bir türlü başarılı olamıyorlardı, ta ki bir fransız askerinin tamamen rastlantı ile bir yazıt bulmasına kadar.

    bulunan bu yazıt, sıradan bir yazıt değildi, rosetta taşı (raşid taşı) adı verilen bu taşta aynı metnin üç farklı dilde yazımı olduğu düşünülüyordu. birincisi meşhur baş belası hiyeroglifler, ikincisi o dönemki yerel mısır dili ve üçüncüsü bildiğin yunanca! ilk iki dil öleli binlerce yıl olsa da yunanca hala konuşulan ve gayet iyi bilinen bir dil olduğundan fransızlar tüm umutlarını bu taşı çözmeye bağladılar. ( yunanca olma sebebi ise büyük iskender'dir. iskender, zamanında mısır'ı fethetti ve mısır firavunu unvanı alıp doğuya yöneldi, sonra iskender ölünce varisleri ortadan kaldırıldı ve "en güçlü" komutanlar kendi aralarında iskender'in imparatorluğunu paylaştılar, makedonyalı general Ptolemaios'a mısır verildi ve bu sayede yunanca konuşan bir hanedan olarak Ptolemaios hanedanı mısır'ı yönetmeye başladı, rosetta taşı'nda alakasız gibi görünen yunanca dilinin bulunma sebebi buydu)

    velhasıl yine fransa-ingiltere yarışında yaşanan bir sürü maceradan sonra champollion adlı genç bir filolog bazı sembollerin "kartuş" içinde yazıldığını fark etti ve bu sembollerin önemli bir şeyi temsil ettiğini düşündü (bir tanrı adı, firavun adı vb.) ve gerçekten de bu öngörüsü doğru çıktı. yanlış hatırlamıyorsam yunanca metinde geçen Ptolemaios ve kleopatra sözcüklerini kartuşlardaki sembollere uyarlamaya çalışınca uyduğunu gördü ve zaten gerisi çorap söküğü gibi geldi.

  2. ...